Julius Caesar (M.Ö. 44): Roma İmparatoru Julius Caesar, Roma Senatosu üyeleri tarafından suikasta uğramıştır.
-Julius Caesar, Roma İmparatorluğu’nun en etkili liderlerinden biriydi ve kendisine ömür boyu diktatörlük yetkisi verilmişti. Ancak, bazı Roma Senatörleri, Caesar’ın gücünü arttırmasından ve monarşiye doğru ilerlemesinden endişe duymaktaydı.
-Senato üyelerinden bazıları, Brutus ve Cassius gibi isimlerin de aralarında bulunduğu bir grup tarafından suikaste karar verildi. Caesar, Senato binasına gittiğinde suikasta uğradı. Çok sayıda Senatör tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Bu olay, tarihçiler tarafından “İd Julius” olarak adlandırılır.
Abraham Lincoln (1865): Amerika Birleşik Devletleri’nin 16. Başkanı olan Abraham Lincoln, Amerikan İç Savaşı’nın sonlarına doğru suikasta uğramıştır.
– Lincoln, 14 Nisan 1865 akşamı Ford Tiyatrosu’nda “Our American Cousin” adlı bir oyunu izlemek için yer aldı. Oyunun sırasında John Wilkes Booth adlı bir konfederasyon sempatizanı ve tiyatro oyuncusu, Lincoln’in arkasından sessizce yaklaştı ve başına bir silahla ateş etti. Lincoln ağır yaralandı ve hemen hastaneye kaldırıldı.
-Ertesi sabah, 15 Nisan 1865’te Abraham Lincoln hayatını kaybetti. Suikast sonucu gerçekleşen bu olay, Amerika Birleşik Devletleri’ni derin bir yasa boğdu ve ulusal bir trajedi olarak kabul edildi.
Archduke Franz Ferdinand (1914): Avusturya-Macaristan veliahtı Archduke Franz Ferdinand, Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip tarafından suikasta uğrayarak I. Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olmuştur.
– Archduke Franz Ferdinand ve eşi Sophie, Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna’ya bir ziyaret gerçekleştirmek üzereyken, 28 Haziran 1914’te suikasta uğramışlardır. Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip liderliğindeki bir grup genç suikastçı, ara sokaklarda Archduke Ferdinand’ın aracının geçeceği rotayı beklemekteydi.
-Franz Ferdinand ve eşi, arabaları rotaya girdiğinde, Gavrilo Princip’den bir suikast girişimi gerçekleşti. Princip, Archduke Ferdinand ve eşine yakın mesafeden ateş etti. İlk saldırıda Archduke Ferdinand ve eşi yaralanmıştır, ardından birkaç dakika sonra ikinci bir saldırı gerçekleştirildi ve Franz Ferdinand ve eşi hayatını kaybetti.
Mahatma Gandhi (1948): Hindistan’ın bağımsızlık lideri Mahatma Gandhi, fanatik bir Hindu milliyetçisi tarafından suikaste uğramıştır.
– Gandhi, 30 Ocak 1948’de Delhi’deki Birla Evi’nde gerçekleşen bir suikasta kurban gitmiştir. Olay, Nathuram Godse adlı bir Hindu milliyetçisi tarafından gerçekleştirilmiştir.
– Gandhi, akşam namazını bitirdikten sonra Birla Evi’ndeki odasına girmiştir. Godse, odasına gizlice girmiş ve yakın mesafeden Gandhi’ye üç el ateş etmiştir. Gandhi ağır yaralanmıştır ve hemen hastaneye kaldırılmıştır. Ancak, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir.
John F. Kennedy (1963): Amerika Birleşik Devletleri’nin 35. Başkanı olan John F. Kennedy, Dallas, Teksas’ta suikasta uğramıştır.
– John F. Kennedy, eşi Jacqueline Kennedy ile birlikte Dallas’ta halka açık bir konvoyda seyahat ederken suikasta maruz kalmıştır. Konvoy, Dealey Plaza adlı bir bölgede ilerlerken, Kennedy’nin aracı, Lee Harvey Oswald adlı bir saldırgan tarafından hedef alınmıştır.
-Kennedy’nin aracı, Oswald’ın ateş ettiği kurşunlarla vurulmuş ve Kennedy ağır yaralanmıştır. Hemen Parkland Hastanesi’ne kaldırılmış olsa da, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. Olayın ardından Lee Harvey Oswald, başkanlık suikastıyla ilgili suçlamalarla tutuklanmıştır.
Patrice Lumumba (1961): Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin ilk Başbakanı Patrice Lumumba, darbeci askeri güçler tarafından suikasta uğramıştır.
-17 Ocak 1961 tarihinde Lumumba ve iki politik müttefiki, Katanga’da kurulan bir mahkeme tarafından idama mahkum edildi. Ancak, bu mahkeme uluslararası hukuka aykırıydı ve siyasi manipülasyonun bir sonucuydu.
-Lumumba ve müttefikleri idam kararının ardından kötü muamele gördü, işkenceye maruz kaldı ve sonunda aynı gün kurşuna dizilerek infaz edildi. Suikastin arkasındaki güçler ve katılımcılar hala tam olarak açığa çıkarılamamıştır.
-Lumumba’nın ölümüne dair ayrıntılar ve sorumlular hala net değildir. Ancak, çeşitli kaynaklar ve belgeler, Lumumba’nın Katanga bölgesindeki liderler, Belçika’nın istihbarat teşkilatı ve diğer bazı güçler tarafından öldürüldüğüne dair kanıtlar sunmaktadır. Suikastın arkasında çeşitli politik ve ekonomik çıkarlar olduğu düşünülmektedir.
Salvador Allende (1973): Şili’nin seçilmiş devlet başkanı Salvador Allende, General Augusto Pinochet liderliğindeki askeri darbe sonucu öldürülmüştür.
-11 Eylül 1973’te General Augusto Pinochet liderliğindeki Şili Silahlı Kuvvetleri, Allende hükümetine karşı bir askeri darbe düzenledi. Darbe sırasında, La Moneda Başkanlık Sarayı bombalandı ve hükümet güçleriyle darbeciler arasında çatışmalar yaşandı.
-Allende, darbenin gerçekleştiği gün olan 11 Eylül 1973’te La Moneda Başkanlık Sarayı’nda bulunuyordu. Saray bombalandığında, Allende orada direniş göstermeye karar verdi. Ancak, çatışmalar sonucunda, saray içindeki odasında intihar etti. Allende’nin ölümü resmi olarak intihar olarak kaydedilmiştir.
Indira Gandhi (1984): Hindistan’ın başbakanı olan Indira Gandhi, iki Sikh koruması tarafından suikaste uğramıştır.
-31 Ekim 1984’te Indira Gandhi, Yeni Delhi’deki evinde bir suikasta maruz kalmıştır. Suikastı gerçekleştiren kişi, Sikh bir ayrılıkçı militan olan Beant Singh adlı bir güvenlik görevlisiydi. Singh, Gandhi’ye yaklaşarak silahını çekti ve ona ateş etti. Gandhi ağır yaralandı ve olay yerinde hayatını kaybetti.
-Indira Gandhi’nin suikasti, Hindistan tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu olay, siyasi istikrarsızlığa, toplumsal gerilimlere ve dinî çatışmalara yol açmıştır. Suikast sonrası Indira Gandhi’nin oğlu Rajiv Gandhi, başbakanlık görevini üstlenmiştir.
Olof Palme (1986): İsveç Başbakanı Olof Palme, sokakta yürürken Christer Pettersson tarafından suikaste uğramıştır.
– Olay, Stockholm şehir merkezinde gerçekleşti. O gece, Palme ve eşi Lisbet Palme, sinemadan eve yürüyerek dönerken bir saldırıya uğradılar. Saldırgan, Lisbet Palme’yi hafif şekilde yaraladıktan sonra Olof Palme’ye ateş etti. Olof Palme, olay yerinde ağır yaralandı ve kısa süre sonra hayatını kaybetti.
– Stig Engström adlı bir işyeri danışmanı, Olof Palme suikastinin gerçek faili olarak tanımlandı. Engström, saldırıya tanık olduğunu iddia etti, ancak cinayeti işlemediğini belirtti. Engström, 2000 yılında intihar etti ve suikast davası resmi olarak çözüldü.
Yitzhak Rabin (1995): İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin, Tel Aviv’deki bir barış mitinginde radikal bir Yahudi tarafından suikaste uğramıştır. 4 Kasım 1995 tarihinde gerçekleşen bir suikast, Rabin’in hayatını kaybetmesine neden oldu.
– Olay, Tel Aviv’de gerçekleşti. Rabin, İsrail-Filistin barış süreci kapsamında düzenlenen bir mitingden dönerken, bir aşırı sağcı olan Yigal Amir adlı bir saldırgan tarafından vuruldu. Saldırgan, Rabin’e yaklaşarak ateş etti ve Rabin ağır yaralandı. Olay yerinde yapılan müdahalelere rağmen Rabin kurtarılamadı ve hayatını kaybetti.
– Yigal Amir, suikastin ardından tutuklandı ve cinayet suçundan hüküm giydi. Amir, siyasi motivasyonlarla hareket ettiğini ve Rabin’in barış sürecini durdurmayı amaçladığını belirtti. Suikastin ardından İsrail’de birçok protesto ve toplumsal gerilim yaşandı.
Rafik Hariri (2005): Lübnan’ın eski başbakanı Rafik Hariri, 14 Şubat 2005 tarihinde Beyrut’ta gerçekleşen bir bombalı saldırı sonucu suikasta uğramıştır.
-Olay, Beyrut şehir merkezinde gerçekleşti. Hariri, konvoyuyla seyahat ederken bir araç bombalaması sonucu saldırıya uğradı. Patlama sonucunda Hariri ve beraberindeki 21 kişi hayatını kaybetti ve çok sayıda kişi de yaralandı. Bu olay, Lübnan tarihinde büyük bir şok ve dehşet yaratmıştır.
– Hariri’nin suikastinin ardından, Lübnan’da geniş çaplı protestolar ve siyasi krizler yaşandı. Olay, ülkede siyasi gerilimleri artırdı ve Lübnan’ın siyasi ve güvenlik durumunu etkiledi. Uluslararası toplum, olayı kınadı ve sorumluların adalet önüne çıkarılması çağrısında bulundu.
Benazir Bhutto (2007): Pakistan’ın eski başbakanı Benazir Bhutto, 27 Aralık 2007 tarihinde Rawalpindi’de bir miting sırasında gerçekleştirilen bir saldırıda suikasta uğramıştır.
-Olay, Rawalpindi’deki bir miting sırasında meydana geldi. Bhutto, seçim kampanyası için bir miting düzenlemekteydi ve kalabalığın arasında bulunuyordu. Bir saldırgan, Bhutto’ya yaklaşarak ateş açtı ve ardından bir patlayıcı düzeneği patlattı. Bu saldırı sonucunda Bhutto ağır yaralandı. Olay yerinde yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve hayatını kaybetti. Patlama sonucunda birçok kişi de hayatını kaybetti veya yaralandı.
-Bhutto’nun suikasti, Pakistan ve uluslararası toplumda büyük bir şok ve üzüntü yarattı. Bhutto, siyasi bir ailede büyümüş ve demokrasi için mücadele eden bir lider olarak tanınıyordu. Suikast, ülkede büyük bir siyasi kriz yarattı ve şiddet olaylarının artmasına neden oldu.
Muammer Kaddafi (2011): Libya’nın eski lideri Muammer Kaddafi, 20 Ekim 2011 tarihinde Libya’nın Sirte şehrinde gerçekleşen çatışmalar sırasında öldürülmüştür.
– Trablus’ta, Kaddafi’nin yerel destekçileri ve Ulusal Geçiş Konseyi’ne bağlı isyancılar arasındaki çatışmaların ardından, Kaddafi yakalandı. Görüntüler ve video kayıtları, Kaddafi’nin yakalandıktan sonra işkenceye uğradığını ve sonrasında öldürüldüğünü göstermektedir.
– Kaddafi’nin ölümü uluslararası toplumda büyük tartışmalara yol açtı. Bazıları, Kaddafi’nin ölümünün insan hakları ihlalleri içerdiğini ve adil bir yargılama hakkının ihlal edildiğini savunurken, diğerleri ise Kaddafi’nin bir diktatör olduğunu ve silahlı isyancılarla olan çatışmalar sırasında öldürülmesinin kaçınılmaz olduğunu savundu.
Jovenel Moïse (2021): Haiti’nin Devlet Başkanı Jovenel Moïse, 7 Temmuz 2021 tarihinde evine düzenlenen bir saldırıda hayatını kaybetmiştir.
– Saldırı, silahlı bir grup tarafından gerçekleştirildi. Saldırganlar, Moïse’nin başkanlık konutuna girdi ve ona ateş açarak öldürdü. Moïse’nin eşi Martine Moïse de saldırıda ciddi şekilde yaralandı ve tedavi altına alındı.
Olayın ardından, Haiti’de büyük bir siyasi kriz yaşandı ve ülkede hükümet boşluğu ortaya çıktı. Moïse’nin ölümü, Haiti’deki siyasi istikrarsızlığı daha da derinleştirdi ve ülkede toplumsal gerilimleri artırdı.