Birine karşı kinlenmek, birine zarar vermek için gizlice plan yapmak, kötülük yapmak için fırsat kollamak, öfkesini gösterir durum almak gibi anlamlara gelen “diş bilemek” deyimi öfkenin insana yaptırabileceği bütün kötülükleri içine alır.
Diş bileyen kişinin gözünü öfke, kin, nefret, intikam duyguları bürümüştür. Fırsatını bulduğu anda kime diş bilediyse hayatını mahvetmeye hazırdır. Oysa deyimin hikayesi ise çok ilginçtir.
“Bir hadis-i şerifte, ‘Eğer ümmetime ağır gelmeyeceğinden korkmasaydım, her namazda onlara misvak kullanmayı emrederdim,’ buyurulmuştur. Atalarımız bu düsturu, o derece titizlikle uygulamışlardır ki misvak, onların hayat prensiplerinden biri olmuş, hangi şartlarda olursa olsunlar unutulmamış, ihmal edilmemiş.
Rivayet o ki; sabah vakti Müslüman orduların karargâhlarını uzaktan keşfe çıkan bir Haçlı müfrezesi, onların sabah alacasında dereye indiklerini, ellerindeki ağaç parçalarını dişlerine aşağı yukarı sürdüklerini, sonra su ile ellerini, yüzlerini, kollarını, ayaklarını yıkayıp gittiklerini görüp bunun ne olduğunu anlayamayınca bir nevi harbe hazırlık seremonisi yaptıklarına kendilerini inandırırlar. Gelip ordu içinde bunu dillendirdiklerinde, ortalık birbirine girer ve şu yolda cümleler yüksek sesle söylenmeye başlar:
-Müslümanlar, yine bilmediğimiz bir harp hilesi yapıyorlar anlaşılan. Hem bu sefer dişlerini de bileyerek bizi parçalamak niyetindeler. Başınızı kurtarın!
Zavallı Haçlı askerinin giysisi gibi kalbi de kararmış olmalı ki diş temizliği gibi bir medeniye emaresini, kendi içinde bulunduğu vahşetle tevile kalkıyor ve zihninde mağlubiyeti kabul ediveriyor. Gerçekten de sabah namazından sonra atlarına binip düşman üzerine süren gaziler, karargâhı yerinde bulurlarsa da ordudan bir eser bulamazlar. Çadırlardan birinde yakaladıkları yaralı bir Haçlı askeri, tir tir titreyerek onlara şöyle der:
-Keşfe çıkan askerler, sizin diş bilediğinizi görmüşler. Bu sefer Müslümanlar elleriyle değil dişleriyle bizi parçalamaya geliyor diye haber getirdiler.Bu haberi duyunca hiç kimse sizinle savaşmak istemedi ve benim gibi yaralıları da bırakıp çekildiler.”
Haçlı askerlerinin, Müslümanların dişlerini kendilerini parçalamak için bilediğini düşünmesi bu deyimin anlamını yansıtmaktadır.
Hikaye: İskender PALA, İki Dirhem Bir Çekirdek
Çok güel okumanızı tavsiye ederim ☺️🥰